18. İstanbul Caz Festivali: Sing The Truth

Aslında bu yazıya nereden başlayacağımı bilmiyorum. O kadar anlatılacak şey var ki o kadar akıllarda kalan anlar var ki hangilerini yazsam bir şeyler mutlaka eksik kalacak. Ama ilk olarak şunu söyleyebilirim, ben dün Cemil Topuzlu Açık Hava Tiyatrosunda harika bir konser izledim. Biraz bu konserden bahsetmek gerekirse bu “Sing The Truth” adı altında gerçekleştiren bir proje ve 2004 yılında Nina Simone şarkılarının seslendirildiği bir etkinlikle tohumları atılan daha sonra 2008 ve 2009 yıllarında büyük yıldızların yer aldığı bir turneye dönüşen, harika bir proje… Aslında “Sing The Truth” bilindiği gibi 2008 İstanbul Caz Festivalinde de yer almıştı. O sene Dee Dee Bridgewater, Stacey Kent, Raul Midön ve Sibel Köse Nina Simone’un unutulmaz şarkılarını seslendirmişti. Bu yıl ise bu harika projenin içerisinde yer alanlar Angelique Kidjo, Dianne Reeves ve Lizz Wright’tı.

Benim 18. İstanbul Caz Festivali programı açıklandığında ilk gözüme çarpan isim Angelique Kidjo oldu. Neden mi?  Yaklaşık 4 yıl önce tanıdım, Angelique Kidjo’yu üstelik Tanzanyalı bir arkadaşımdan. Şarkı araştırmayı ve farklı kültürlerde olan şarkıları keşfetmeyi çok severim. Sizin oralarda önerebileceğin ya da çok severek dinlediğin bir şarkı ya da şarkıcı var mı dedim? Bana bir şarkı dinletti, şarkının ismi Malaika’ydı. Svahili dilinde melek demekmiş. Hani ilk dinlediğinizde bir şarkıya âşık olursunuz ya işte ben de o an bu şarkıya âşık oldum. Hemen arkadaşıma bu şarkıyı kim söylüyor dedim. O ise Angelique Kidjo dedi. İşte o zamandan beri dinlerim bu harika sesi. Ve iyi ki tanımışım diyorum, yoksa dün yaşanılan o harika geceyi yaşamamış birisi olacaktım. Tabi burada Angelique dışında iki harika ses var. Bunlardan birisi In the Moment – Live In Concert, The Calling: Celebrating Sarah Vaughan ve A little Moonlight albümleri ile üst üste 3 kere Grammy ödülünü almayı başaran tek kadın caz vokalisti olan Dianne Reeves… Bu kadın da neyi görüyoruz? Biliyor musunuz? Cazın özü kalbi her şeyi olan doğaçlamayı ve bu kadının gerçekten harika bir doğaçlama tekniği var. Dün gece bize bunu oldukça net bir şekilde gösterdi. Son bayan vokalimiz ise 2003’teki ilk albümünden bu yana büyük ilgi toplayan Lizz Wright… İşte bu harika 3 kadın dün gece bize harika insanların harika şarkılarını seslendirdiler. Bu arada bu harika 3 kadının arkasındaki o yıldızlar geçidini unutmak olmaz. Kim mi bunlar? Piyanoda Geri Allen, davullarda projenin müzik direktörü Terri Lyne Carrington, basta James Genus ve gitarda Romero Lubambo… İşte bu ekip bizi yeri geldi oturduğumuz koltuklara yapıştırdı, yeri geldi ayağa kaldırıp dans ettirdi. Aslında bu harika 3 kadının arkadaki ekibe ihtiyaç duymayıp sadece bizim alkış tempolarımızla söylemiş olduklarını da gördük. Hiçbir müzisyen kullandığı aleti çalmıyor, seyirci bir müzisyen gibi bu 3 kadına müzisyen oluyordu. İşte o zaman neden cazı sevdiğimi bir kez daha anladım. Özellikle bir doğaçlama ustası olan Dianne ise bize harika bir müzik ziyafeti sunuyordu. Birçok ünlü kişinin şarkılarının söylediği gecede Angeligue Kidjo’nun bir Tracy Chapman klasiği olan Talking About a Revolution Cover’ı ise harikaydı. Gecenin sürprizi ise Angelique yaptı. Hadi kalkın dans ediyoruz dedi ve seyircilerin arasına girip hep bir ağızdan seyircinin Che Mama Che Mama Africa diye söylemesini ve dans etmesini istedi. Resmen bütün Açıkhava ayağa kalkmış Angelique Kidjo ile dans ediyordu. Konser bittikten sonra Açıkhava’nın dakikalarca alkışlarını kırmayıp 2 şarkı daha söylemeleri ise bizim yaşadığımız o mutluluğu daha da üst seviye çıkarmıştı. Gerçekten dün gece bu kadınlar bize “doğruyu söylediler…”

Not: Fotoğrafların  devamı için: http://www.flickr.com/photos/79515318@N00/

18. İstanbul Caz Festivali: Sing The Truth’ için 5 yanıt

Yorum bırakın